Archive for Ağustos 2010
31 Ağustos 2010 Salı § 4
Sigara içmek istiyorum. Sigara içmeliyim.
Ama seni sevdiğim için, sen ben olduğun için kendimi zehirlemek umrumda olmasa da seni zehirlemesini istemediğim için içmemem gerektiğini bilicek kadar 22yim. ya da 23üm. her-ne-bok-sa.
tabi olanla olunmaz. ben en çirkiniyken güzellerin sadece senin kalbinin sesini dinlemenin beni güzelleştireceğini sanırken ne de çok yanıldığımı bilmesem. panzehir değilde iksir falan sandım. takıl yani takmıyo belli.
O kadar salaklaşıyorum ki senin yanında, sana sarıldığımda elektrikler gidip her yer zifiri karanlık olunca ben gözlerim kapalı sanıyorum. Sen varken herşey mükemmel çünkü. Sen varsan her şey sorunsuz. Sen varsan elektrik gidemezki. Ben sadece gözlerimi kapatıp sana sarılıp seni sevip seni kokluyo olabilirim.
Düşüncelerinde ki kadın ben miyim diye düşündüğüm için kendimden utanıcakken- senin canını sıkmamam gerektiğini hatırladığım için susturuyorum aklımı. Bunu yapabiliyorum artık.
Evet, sadece öpsen geçer.
"o zaman"
26 Ağustos 2010 Perşembe § 0
Zamansız gerçekleşen sürprizlerin ise adeta kemoterapidir bünyene.
Siyah isyana kapılıp,mor delilikle tanışırsın.
Yolun sonunda ise seni mavi ve mutlu ölüm bekler.
Eskimiş kelimelerle süslerler yaşanmışlığını sen yeni bir dünyada en güzel meyveleri tadarken."
projectmayhem
where did you go?
Looking lost into the night
She's gonna lose this fight
He'll just say the job ran late..
His solitary fate
Stop to drink come wrinkled chin
Ordinary sin
Think you must have heard him wrong
?cause he wasn't gone that long..
where did you go?
I don't wanna know.
Who's somebody?
Who's someone?
jets overhead
AS-PIRINE
"Bir senedir yazdığım yazılara baktım da sanki hiç bir zaman mutlu olmamışım. Sanki bir kuyuda yaşıyorumda güneşi hiç görememişim gibi. Sanırım ben mutlu olduğum anları kaydetmeyi pek sevmiyorum. Yada kendimi gerçekten iyi hissetmediğim anlarda bunu anlatmak istiyorum bir şekilde.
O kadar stresli bir dönemden geçtik ki hala kalıntıları üstümüzde. Ha uzun bi süre atabilecekmiyiz o da muamma. Şimdilik sadece ümit etmekteyim. Açıkçası artık ne olup biteceği de pek umrumda değil. Yemin ediyorum 567890 yaş yaşlandım resmen. Saçlarım beyazlamaya falan başlıcak ona korkuyorum."
Kendim yazsam bu kadar anlatabilirdim sanırım, teşekkürler AS-PIRINE
Şöyle bişey sanırım; içime atmamam gereken şeyleri susup atıyorum, ses çıkarılmıcak şeylerde de rahatça öyle mala bağlayıp ağlıyorum.
Bi bokluk var dimi?
Yani şöyle okuyunca da bi yerde bi hata var, göze batan bişi. Doğru olanı mı bu değil mi bilemedim.
Çok üzülüyorum. Bu huyumdan hoşlanmıyorum. Ölücek kadar üzülüyorum, kendime zarar oluyo sonra. Çok düşünüyorum. Düşünürken belli etmemeye çalışıyorum ama hareketlerim yavaşladığından mütevellit anlaşılıyo tabi. Sonra sorular sorular aklımdaki sorular at bunları bi kenara çünkü karşımdaki yeterdi bana. Olm İsmail YK mı? Sıçırtılandığım resmidir. Allahtan beni beğeneni ben ben beğenmem gibi zurnalık bi alıntısından yararlanmadım.
Evet, vahim.
23 Ağustos 2010 Pazartesi § 3
Muhtemelen ya ömür boyu yalnız kalıcam ya da benim ağzıma sıçıcak bi koca ve evlada sahip olup delircem.
Olm ben sanırım depresyondayım lan. Etrafımdaki kimseye nazım geçmiyo. Bu nası bi acı bişi biliyo musun? İçimi acıtan şeyi hiç bi şekilde dışarı atamıyorum. Attığım zaman karşıma gelen tepki ya "saçmalıyosun ya ufff" oluyo ya "sen hakettin bunu çekiceksin umursanıcak bişi değil" oluyo ya da " bunları yaşamak zorundasın yapcak bişi yok" oluyo. yani istediği kadar saçma bişi olsun ben bunu neden paylaşamıyorum kimseyle ve neden bir tek allahın kulu da beni rahatlatmaya çalışmıyo? Lan nolur sanki?!
Yemin ederim bıktım.
Kendimden de bıktım, yaşadığım hayattan da bıktım. Biliyorum 4 4lük bi kişiliğim yok ama en azından daha iyisini hakediyorumdur heralde ya. O-kadar-da kötü bi insan değilimdir muhtemelen.
Yok:
18 Ağustos 2010 Çarşamba § 2
bildiğin sıçırtı. bunlarla yaşayacağına bence git kafanı klozete sok.
16 Ağustos 2010 Pazartesi § 10
You are the one forever
Your smile is like a little wrinkle
Don't suffer, babe, just let it trickle
This is my lucky hour
Let us spend it together
You keep me warm each time I travel
You give me shelter from the drizzle
Sing this song for you to sing when I'm gone
I'm bleeding, bleeding hard.
I'm nothing but the lonely rider
I don't wonder who is right or is wrong
Sing this song for you to sing when I'm gone.
My hose are getting wider
Eventhough there're a robin's crying
I Don't worry cause I'm only dying
Sing this song for you to sing when I'm gone
It don't hurt no more now.
I'm no the first one, I'm not the only one
The best one, the first one, the last one
You've seen a thousand like me
Won't you turn off your TV?
I don't wonder who is right or is wrong
Sing this song for you to sing when I'm gone
I'm gone, now I'm gone
I'm gone.
You are my cottonflower
You are my cottonflower...
kendi sesini bile duymak istemediğin kadar kendinle konuştuğun o anlardan birinde, bir başkasını zaten duymak istemediğini düşünür, daha da yalnızlaşırsın. kendisini sevmediği anlarda, bir başkasına da sevimsiz gelebileceğini düşünerek susmayı tercih eden birinin en sevilesi anı da aslında, işte, tam da bu anıdır.
bu yüzden, birileri bazen, kafanda tam da büyük gürültüler koparken, sana sen istemeden yanaşıp “nasılsın?” diye soruverir. derdini sorar; anlatırsın. teselli cümleleri art arda dizilir. aslında istediğin bu da değildir: teselli değil, saf samimiyettir aradığın.
bazen, sadece, susarak da anlaşabileceğin birini, yanında bu yüzden istersin. çünkü susmanın doğasında, anlaşılma isteği yatar. konuşmanın aksine susmak, bazen, en iyi terapi, en iyi dışavurumdur.
bu manzaraların sık tekrarı, bünyende sağlam bir bağışıklık yaratır ve artık, “nasılsın?”lara karşı cevabın aynılaşır: “idare eder. ya sen, nasılsın?”: bile bile sıradanlaşmayı ve konuşmaları sıradanlaştırmayı seçmek.
biraz daha hırçınlaşır, biraz daha yabanileşirsin. dışarıdan bakıldığında üçüncü çoğullara böyle görünürsün. kuyruğun çıkar, kulakların dikleşir. sevdiklerini düşündüklerin, en çok üzdüklerin olur. aslında düşündüğün, onların seni üzüyor olduklarıdır.
freelancebarphilosopher
Şimdi bunlar şöyle bi dursun.
Havanın şahane güzelliği hakkında yorum yapmıcam. O zaten sikertmiş vaziyette.
20lik diş denen lanet varya, neden 1 buçuk haftadır çıkmamakta inat ediyo ve bu da yetmeyip garip bi et parçası ordan iltihap yapmış şekilde canıma ot tıkıyo? Lan esneyememek nedemek bilir misin sen? Ağzımı açamaz oldum hibino!
Bide garip bi şekilde dizlerimden aşşası şişmeye, garip triplere girmeye başladılar. Ulan lanet mi lendim noldum anlamadım ki. Karma bana büyü falan mı yaptı. Nedir yani? Sıçarım lan ağzınıza.
Çok sinirliyim çiçeyim. Öyle böyle değil. Vay arkadaş ya. Lan nazım bi anneme geçiyodu. O da dün gece göbeğimdeki piercingi görüp azımasıçınca, yapa-faking-yalnız kaldım. Hastalık ne bok bişeymiş ya. Bide normalde öküz gibi olduğum için acı çekebiliyo olduğuma ihtimal vermiyo insanlar. Lan ölüyorum lan. Bak işte sinir bastı şimdi bana yine.
Normalde bu bukadar acıyı çekeni peygamber falan yaparlar. Öle günahsız falan ne bileyim şimdi. Vardır bi ödülü dimi lan? Boşuna çekmiyo olsam bari. Tamamı silinsin demiyorumda hani şöle %40 falan gider belki. Zaten şu sıcakları çekiyoruz depozitosunu cehennemde alırız bence.
Şimdi öyle kendi kendime vişne şurubu içip ağlıyorum.
Burda bi sebep-sonuç var mı?
Bide kıyamet kopmadı. Farkettiniz dimi. asajksahdsakd.
ahtapotlu kolye nası bişi ya.
alttakiler zaten benim olmalı. bulucam lan.
Thomas Sabo mağazası falan var mı acaba ankarada.
o-fucking-kay?
6 Ağustos 2010 Cuma § 0
Zaman bana yetmiyor.
24 saat bana yetişemiyo. -üstüme bile alınmam ben yetişemiyorum diye bişi yok olm-
ve ben kızılderilileri ne güzel severim. Çünkü kızılderili kadınlar ellerinden gökkuşağı çıkarabilirler ve onlar çok yükseğe zıplarlar.
yüzüğümünde özel güçleri var.
5 Ağustos 2010 Perşembe § 0
Dokunduğu herşeyi kendine katar.
Kapıya dokunursunuz, arkasındaki aç yaratığı hissedersiniz.
Ama yine de açarsınız.
Onu dışarı bırakırsınız.
Bu gerçekten çok güçlü.
Çok güzel.
Alev her yerdeydi.
Bazen çok şiddetliydi, bazen de tahrik edici.
Ama hep dans ediyordu,
sana kendi nefesini duymanı bahşederek.
4 Ağustos 2010 Çarşamba § 0
Oha ya bunu dicek hale geldim. Ulan denizi de geçtim tatil yapamadım ilk kez ya. Kendime acıyorum olm. Yani öyle acaip bi acıma değil tabi de. Neyse yeaa. Yaz bitti zaten. Dimi lan. Evet evet kendini rahatlatma denir.
ama zaten bazı güzel planlar var. onlar için bile sabredip bekleyebilirim.
Feedjit
El değmeden üretildi.
o_O
Followers
Archives
-
▼
2010
(523)
-
▼
Ağustos
(74)
- Sadece sevmenin yetmediği bi dünyada olduğumuzun f...
- "o zaman"
- where did you go?
- so,PICK meCHOOSE meLOVE meI'm so in. It's humiliat...
- ağrıyorum bazen, sonra, geçmiyor.
- bazı anları da öyle toparlamak isterken berbat ede...
- AS-PIRINE
- "Onun hakkındaki, bildiğini bilmesini istemediğin...
- Hayatta yaşamaya değer bişey hala göremedim ben. Y...
- Dün akşam ortada hiç sebep yokken gözlerim şişince...
- yüksek sesle konuşan- dırdırcı- inkarcı- dik kafal...
- Başlık yok
- lan ne denirki ya.
- Başlık yok
- Başlık yok
- Başlık yok
- I feel shit and all I can do is feel it. :m
- napsakki ya.
- hepsini İSTİYORUM. *ağla*
- Başlık yok
- O'na kötü bir şey olsun istedim,bana aşık olsun is...
- "Biliyorum beni biraz kaba buluyorsun ama; Şidde...
- Sadece yedek kadınlık değil yedek insan olma yolun...
- Burda Hulk'umla birlikte olma planlarım var. Aynen...
- 2sevilesi diyince bunları bilirim ben.
- Pam'n'Eric
- buna napılır?buna yenilir.buna sevilir.
- şu yüzüğü bulursam hepinize benden çay.
- Farkındayım: Bir insan asla açıklamada bulunmadan ...
- Annem benim ergenlik dönemimden beri bana beddua e...
- Gizli acı-küskünlük-reddetme mekanizmasıbildiğin s...
- bilimsel-inek.
- -mış gibi.-miş gibi.-muş gibi.bırak ya. ben kendi...
- Her şeyin farkında olup, farkında olduğunu söyleye...
- You are my cottonflowerYou are the one foreverYour...
- konuşma;sus.es.
- Benim gibi binlercesini gördün. İlk değilim, tek d...
- “seni seviyorum, nasıl olduğunu bilmeden ya da ne ...
- kendi sesini bile duymak istemediğin kadar kendinl...
- Lan sanıyorum ki hayatımın en boktan günlerini yaş...
- so she smokes"yazdan nefret ediyorum. yazı seven i...
- ahtapotlu kolye nası bişi ya.alttakiler zaten beni...
- Her şey bozuk lan. Tadı, dokusu, içi, hissi.
- Yarın kıyamet kopmazsa süğtüm hepinizi.13. Cuma im...
- Yeterli olmadığımı bilirdim.bilirim.
- öldüm ya lan.
- Başlık yok
- sanırım ben hiç bi zaman çoğunluğa karşı önyargısı...
- Bu sene yüzemediğime gerçekten inanamıyorum.
- o-fucking-kay?
- Ama güneşin bi kokusu var. Aldınız mı hiç o kokuyu...
- Kış artık gelmeli biz de üşümeliyiz falan. Sarılal...
- pissed off
- Bencebençokşanslıyım.karmasen debokyeçiçeyim.
- Yangın dumanın, ateşin, külün, havanın, oksijenin ...
- ışığa muhtaç olacağımakaranlık ben olurum.
- Çizilen kırmızı at bekler miymiş?
- Oha hayatımda ilk kez sebepsiz burnum kanadı lan.i...
- Little Miss Sunshine
- O kırmızı dökülen belediye otobüslerini hala çalış...
- Aptallığın bile tadını çıkaran tiplerden olmak baz...
- iyidi:)
- Yanında uyumayı hem çok seviyorum hem nefret ediyo...
- Pillow Pets!Ne güzeller ya! Oha bayıldım.
- Başlık yok
- ne sandın ki
- "hea ne var lan sıçtığım, bizim yok mu sandın" bak...
- Ben bu hatuna benziyomuşum.Oha olm buna benzesem d...
- Başlık yok
- Kendimi piç gibi hissettiğim zamanlar olmuyor deği...
- Çüş. Yerim lan!!!!!
- Akıl işte.
- izlicem lan aciip taktım.
- Deniz mi? Nasıl bişidi ki o?Oha ya bunu dicek hale...
-
▼
Ağustos
(74)
About Me
- Elizaphelia©
- okunduktan 14 saniye sonra kendini imha etmeye programlanmış bir.....